Doğa Aşkı...



DOĞA AŞKI... Bir kızımız oldu ...adı Doğa... işte bu aşk ondan önce başlamıştı...

Sayfalar

16 Şubat 2012 Perşembe

22.ayımız da bittiiii ....



 Kar keyfinden... Resimdeki fili bulun :) Doğa onunla kar oynamak istedi...


Doğum gününe 2 kaldı Doğa'mızın... Doğa'mız 22 aylık oluverdi bile. İşine geldiğinde "çocuk oldum" diyor, işine geldiğinde "bebekim diyor". Ama çocuk oldu tam da. Yaramazlıklar hat safhada Doğa'da hayır dediğiniz herşeyi abartarak daha fazlasını gözünüze baka baka yapıyor. Oyunlar, şarkılar oldukça arttı şu sıralar. Uçak, helikopter en favori ulaşım araçları. Geçenlerde dedesine " Dede ben hiç helikoptere binmedim" diyordu :) tabi 22 aylık oluncaya kadar yavrucak bu kadar aydır helikoptere bile binmemiş, hepimiz çok acıdık kendine :). Sürekli yardım etmek için "yardım etcem sana" diye koşuyor (bazı zamanlarda bu çok tatlı gelse de, bazen işin suyu cıkabiliyor). Yemek yapmaya, mutfakta zaman geçirmeye çok meraklı (annesinin aksine :))). Geçenlerde birlikte ona muhallebi yaptık, o dondurmalı muhallebi yaptıgını düsünüyor ama olsun, çok keyif aldı bu etkinlikten. Bazı dialoglarımız şöyle:
Doğa komik ne demek? "Gülmek demek" diyerek sırıtıyor.
Üzgün ne demek? "Ağlamak demek" diyor ve aglıyormus gibi yapıyor.
Sen dede sana uçak alınca ne yaptın? "çok heyecanlandım" dedi ve ekledi "sevdim de".
Jingle Bells yılbaşından itibaren vazgeçemediği şarkısı, neredeyse her akşam bizden onu çalmamızı istiyor, kendisi de kendi çapında söylüyor.
Söylediği diğer şarkılar, Twinkle little star, canım annem (peppe'den), arada sırada (yazın teyzesinin arabasında alıştı ve unutamadı), kutu kutu pense, portakalı soydum, o piti piti, şirinlerin başlangıç müziği, peppe'deki bir kaç şarkı da var yine repertuarında.
Doğa en büyük kim? Fenerbahçem (maalesef vazgeçiremiyorum :().
Şu sıralar göbek atmayı ögrendi! (evde de göbek atan falan da yok ama) göbek atıyor.
Uyanır uyanmaz salona gidelim diye direktif veriyor hemen. İşine karıştığınızda hemen sinirleniyor ve elinde neyle ugrasıyorsa, onları da o sinirle atıyor.
Hafta sonu "Deniz'le bulusucam" dedi durdu ve bulustuk da.
Su sıralar herkese doğum günü için sipariş geçiyor :)





 Ahçı başı oldumm diyerek dolaştı durdu :) kızıma küçük bir önlük almalıyım...


Öğle uykusu  öncesi kitabını okurken... bu seriyi çok seviyor  kendisi :)))


10 Şubat 2012 Cuma

Küçük kış tatili yaptık...

Hastalıklardan kurtulunca, kendimizi gezmelerde bulduk. Çok uzaklara gitmeden gecen haftasonu kücük bir tatil yaptık. Çok da iyi geldi. Doğa'cık sıcacık havuza girdi, hamama gitti (o banyo diyor oraya ama). Hatta hamamda ne yaptın deyince, "teyzeler  vardı"," teyzenin biri annemi temizledi" diyor(annesi sanki yıllardır pis pis geziyormus  da:)))). İlk kez hamam keyfi yapalım dedim, o da kızım adımı çıkardı.
Ekibimizde çok iyiydi, Doğa'ya bir sürü teyze baktı. Ablayla tanıştı, kaynaştı. Akşam canlı müzik eşliğinde danslar ettiler Duru Abla'yla. Aysel Teyze hiç kucağından indirmedi, Figen Teyzeyi (hoca diyor gerçi) yıkadı, bazen Sade dediği bazen Gül dediği Sadegül teyze de annesiyle banyo yıkandı ve aynı cicileri giymişler Doğa'ya göre. Duru ablanın annesi vardı, o da Duru ablaya yemek yedirdi.
Tabi bu teyzelerin eşleri de bizimleydi ama Doğa daha çok teyzelerle zaman geçirdi. Tabi unutamadığı masada uyuyan Mert abisi de var. Doğa, doğayla buluştu, ormanda tavşan aradı, gezdi tozdu.

Doğa, döndükten sonra, yine gidelim oraya, havuza girelim demeye başladı bile...

Hastalandık...iyileştik...

 Geçen hafta ateş 39 olunca, yataklara düştük. Ateş, öksürük, ilk akşam kusma vs derken kuzum bitkin düştü. Hava değişimi, kar kış derken hastalık bizi de buldu maalesef. Kuzucukların hasta olması ne kötü oluyor, halsiz, iştahsız, laf aramızda huysuz :(. neyse ki aman ona birşey olmasın derken, uykusuz gecelerden sonra hastalık anneyle babayı da vurdu. Anne, yani ben biraz etkilendim. 3 gün iznim için ne planlarım vardı kızımla ama yapamadık, evde babaannemizin bakımıyla, dinlendik. İyileşmek zorundaydık, çünkü haftasonu tatile gidecektik 2 günlüğüne. Neyseki birden iyileşiverdik ve küçük tatilimize gidebildik...

Tiyatro'ya da gitmiştik...




Yeni yılın ilk günlerinde Doğa, yakın arkadaşı Deniz'le Tiyatro Pembe Kurbağa'da, Sevgili Kardan Adam'ı izlediler. Tiyatro 3 yaş altı çocuklar için oldukça uygun, sizde rahatlıkla onların tiyatro izleyişini seyredebiliyorsunuz. Bizim ilk deneyimimiz oldu, ve bu ay yeniden gitmeyi planlıyoruz. Bu arada tiyatronun bitiminde de nefis kurabiyeler yedik :)